Bireysel kimlik kaybına neden olan zihinsel ve fiziksel bir sorun: Tükenmişlik Sendromu
Tükenmişlik Sendromu sıradan zayıflıkla karıştırılmamalıdır.
Aşırı mükemmeliyetçi olanlar veya ‘hayır’ diyemeyenler için olası bir sonuç
Tükenmişlik sendromunun bir tür ruhsal bozukluk olduğunu söyleyen uzmanlar, bu sendromun özellikle 1970’li yıllarda Amerikalı bir psikoloğun iş ve meslek hayatından sonra geliştirdiği bir kavram olarak ortaya çıktığını bildirmektedir. “Tükenmişlik sendromu günümüzde başta iş olmak üzere profesyonel yaşam ve hayatın birçok alanında karşımıza çıkabilmektedir.” Uzman Klinik Psikolog Uluğ Davet Beyaz, “Günlük rutinlerini yerine getirirken zorluk, isteksizlik ve kaygı yaşıyorlar. Karamsar bir bakış açısıyla, bu bireylerin kendilerini umutsuz hissetmeleri her zaman söz konusudur. “ şeklinde tanımlar.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Davet Beyaz, tükenmişlik sendromu hakkında açıklamalarda bulundu. Kimlerde daha çok görülebileceğine ve hangi durumlarda tetiklenebileceğine değinen Beyaz, tükenmişlik sendromuna karşı önerilerini de sıraladı.
Bireysel kimliğin kaybına yol açan zihinsel ve fiziksel tükenme durumu
Tükenmişlik Sendromunun kişinin ruh halini etkileyen ve kişiyi sosyal hayatında zorlayan bir ruhsal bozukluk olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Uluğ Davet Beyaz, “İş hayatının getirdiği sorumluluklar fazla olunca kişinin taşıyabileceği yük, aile içindeki baskı, aile içindeki sorumlulukların artması. Normal şartlar altında bireyin kariyerinden, arkadaşlıklarından veya aile etkileşimlerinden aldığı zevki azaltan ve bireysel kimliğinin kaybolmasına yol açan zihinsel ve fiziksel bir tükenme türüdür. söz konusu.
Sıradan yorgunluk veya halsizlikle karıştırılmamalıdır.
Tükenmişlik sendromunun sıradan yorgunluk ya da güç düşüklüğü ile karıştırılmaması gerektiğine işaret eden Beyaz, “Çok daha ağır ve ruhsal bir durum. Tükenmişlik sendromuna sahip bireyler stresle baş etmede ve günlük sorumluluklarını yerine getirmede güçlük yaşarlar. Ayrıca bu kişiler çevrelerine verecek veya verecek hiçbir şeyleri kalmadığını hissederler. Günlük rutinlerini yerine getirirken zorluk, isteksizlik ve korku yaşıyorlar.” şeklinde konuştu.
Aşırı mükemmeliyetçi olanlar veya ‘hayır’ diyemeyenler için olası bir sonuç
Kişisel faktörlerin de değerli bir etkiye sahip olduğunu vurgulayan Beyaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yetiştirme ve kişilik özellikleri bunlardan biri. A tipi kişilik özellikleri aşırı mükemmeliyetçi, rekabetçi ve hırslı kişilerde görülür. Bunun dışında tükenmişlik sendromu, hayır demekte zorlanan ve sınırlarını çizmede sorun yaşadığını düşünen bireylerin bir sonucudur.”
Fiziksel, zihinsel ve davranışsal belirtiler ortaya çıkabilir
Tükenmişlik sendromu belirtilerinin fiziksel, ruhsal ve davranışsal olarak ele alınabileceğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Davet Beyaz, “Fiziksel belirtiler yorgunluk, bitkinlik, enerjisizlik, vücut ağrıları, bağırsak sorunları, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısıdır. , iştahta artma veya azalma, uyku düzeni değişir. nefes almada zorluk olarak kendini gösterebilir.” sözlerini kullandı.
Psikolojik belirtilerin ortasında öfke patlamaları, umutsuzluk, çaresizlik, doyumsuzluk, kendinden hoşnutsuzluk, güvensizlik, gerçek dışı telaş ve şüpheler, iş ve sosyal yaşamda suçluluk ve düşmanlık duyguları olduğunu belirten Beyaz, davranışsal belirtileri şöyle sıraladı:
“Davranışsal belirtiler arasında öfke patlamaları, kişinin sorumluluklarına karşı duyarsızlık, erteleme, düşük öz bakım ve kendine dikkat etmeme sayılabilir.”
Tükenmişlik Sendromunun dört aşaması
Tükenmişlik sendromunun dört evresi olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Uluğ Davet Beyaz, bu evreleri şöyle anlattı:
“İlk aşama, sınırları zorlamak olarak adlandırdığımız idealist olarak adlandırılır. Çok fazla sorumluluk alır. Bu aşama yorgunluk ve halsizlik hissi yaratmaya başlar.
İkinci aşama, memnuniyetsizlik dediğimiz aşamadır. Birey yaptığı işin sonucundan memnun değildir. Zaman ve emek harcayarak alacağı aksiyonları bekleyemez. Bunu alamayınca duygusal bir bunalıma girmeye başlayabilir.
Üçüncü aşama umutsuzluk aşamasıdır. Bireyin yaşamış olduğu olumsuz durumların hep devam edeceği düşüncesi zihninden geçmeye başlar. Ayrıca kişinin artan yükü nedeniyle; sinir krizleri, öfke nöbetleri, tepkisizlik ve uyku bozukluğu gibi belirtiler yaşamaya başlayabilir.
Dördüncü aşama tepkisiz aşamadır. Kişinin çevresinde olup biten olaylara tepki vermemesidir. Her şeyin ters gideceğini düşündüğü için sorumluluklarını yerine getiremez hale gelir.”
Ulaşılabilir hedefler motivasyonu artırır
“Kendisine iyi gelecek mesleklere zaman ayırarak stresten uzaklaşıp dinleneceği, tükenmişliğinin azalacağı önemli bir adım atabilir.” diyerek tükenmişlik sendromuna karşı bir öneride bulunan Beyaz sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir profesyonelin yanı sıra aile veya arkadaşlardan gelen destekler faydalıdır. Kişinin anlaşılması ve sorunlarının çözüme yönelik olarak cevaplanması bu belirtilerin azaltılmasında büyük önem taşımaktadır. Kişinin ulaşılabilir hedefler koyması motivasyonunu artırır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı